Sıvılarda ve gazlarda bulunan bir madde katı duruma geçerken kristaller oluşur. Örneğin; Havadaki su buharı, atmosferdeki ısının düşmesiyle birlikte kar kristaline dönüşür. Çoğunlukla kristaller bir veya birkaç maddenin bir araya gelmesiyle oluşurlar. Bir buharda ( eriyikte ) kristallenme olayının olabilmesi için o buharın ve eriyiğin doymuşluk sınırını aşarak üst doymuşluk sınırına gelmiş olması gereklidir. Üst doymuşluk durumuna gelen eriyikteki iyonlar birbirine yaklaşmış olduklarına pozitif yüklü olanlar negatif yüklü olanlarla birleşerek ilk kristalcik meydana gelmiş olur.
Bu kristalciğin çevresinde bulunan eriyik maddesinin kısmen bu kristalciğe vermiş olduğundan kristalcik çevresindeki üst doymuşluk durumu kaybolmuş olur. Kristalciğin çevresindeki bu alana kristallenme alanı denir. Eriyiğin bu kristallenme alanından başka yerlerinde üst duymuşluk durumu varsa veya eriyiğin buharlaşması ve soğuması ile üst doymuşluk durumu bir daha oluşabilse, bu üst doymuşluk durumundaki eriyik kristalciğe doğru hareket edecek kristalcik çevresindeki üst doymuşluk durumunu kaybeden sıvı ise kristalcik çevresinden uzaklaşacaktır. Bu olaya diffuzyon denir. Diffuzyon olayı, kristalin büyümesini sağlar.
Bir mineralin kristal olması için sadece düzgün yüzeyli olması yeterli değildir, içyapısının da düzenli olması gerekir. Kristalde bulunan özellikler bir bütün kristalde olduğu gibi onun bir parçasında da gözlenebilir. Örneğin; Büyük bir Kaya tuzu kristalinin çok küçük parçaları da, büyük kristalde olduğu gibi düzgün yüzeylerle sınırlandırılmıştır. Bu olay kristalin dış yapısı ile iç yapısı arasında bir bağıntısı olduğunu gösterir. İlk oluşan kristalcik büyürken şartlar uygun olursa maddeler oluşan yüzeyler üzerine düzgün ve kat kat yayılacağından kristalcik aynı şeklini korur. Büyümekte olan bir kristalin bulunduğu yerdeki şartların değişmesi ile şekillerle değişmek zorundadır. Örneğin; Kristal yüzeyleri üzerine yayılmakta olan katların hızı değişebilir. Böylece bir yüzey diğerine göre daha fazla büyümüş olur. Böylelikle anormal bir şekil ortaya çıkar. Böyle şekillere çarpık şekil denir.
|